Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Bakırköy’deki bir otelde, okul yöneticileri seminerleri kapsamında Toplumsal Bilimler Liseleri yöneticileri ile ‘Tarih Kültür ve Medeniyet Bilinci’ semineri düzenlendi. Seminere, Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer, bakan yardımcıları Petek Aşkar, Sadri Şensoy, Nazif Yılmaz, İstanbul Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, Türkiye Bilimler Akademisi Lideri Prof. Dr. Muzaffer Şeker, muharrir Saadettin Ökten ve Toplumsal Bilimler Liselerinden 186 yönetici katıldı.
‘Çocuklar bulundukları yerden eğitime rahatça erişiyor’
Seminerde konuşan Bakan Özer, son 20 yılda çok enteresan bir periyoda tanıklık ettiklerini belirterek eğitimde erişim sıkıntısının çözüldüğü bir periyodun olduğunu söyledi. Eğitimde kitleselleşmenin yaşadığını periyodun son 20 yıl olduğunu söz eden Özer, “Eğitimin tüm kademelerinde bu memleketin çocuklarının eğitime bulundukları lokasyonlarda, çok uzak aralıklara gitmeden rahatlıkla erişebildiği bir periyottur. Her ülkenin en kıymetli sermayesi beşeri sermayesidir. Beşeri sermayesini şekillendiren şey eğitimdir. Şayet beşeri sermayenizi eğitime eriştiremezseniz, hem müreffeh hem barışçıl hem de rekabet eden toplum inşa edebilmeniz çok zordur” dedi.
OECD ülkelerinin 1950’li yıllarda aslında tamamlamış olduğu süreci, Türkiye’nin 70 yıl gecikmeyle yaşadığını söyleyen Özer, son vakitlerde ‘Ya bir şey yapılmadı, okullar yapıldı, binalar yapıldı, şu oldu, bu oldu’
’20 yıllık bir hikaye’
“Daha evvelce neden yapılmadı? Daha evvelce niçin vatandaşın bulunduğu lokasyonlarda çok rahat bir biçimde eğitime erişim sağlanmadı?” diye soran Bakan Özer, 300 binlik derslik sayısının şu an 855 bine ulaştığını söz etti ve “Okul öncesi eğitimdeki okullaşma oranları yüzde 11’lerdeyken şu an yüzde 92’lere ulaştı. Biz 70’li yıllardan değil 2000’li yıllardan bahsediyoruz. 20 yıllık bir kıssa. Bugün eğitimin kalitesinden bahseden kesim niçin imkanları varken çocukların eğitime erişimiyle ilgili imkanları artırmadı? Son 20 yılda okul öncesinden yükseköğretime kadar bu ülkede 70 yıl gecikmeyle birinci sefer okullaşma, eğitimde kitleselleşme ve evrenselleşme süreci tamamlandı” diye konuştu.
‘Muhafazakar kesim çocuklarını okula göndermiyor diye spekülasyonlar yapıldı’
Yıllardan beri muhafazakar kesitin kız çocuklarını okula göndermediğine dair spekülasyonlar yapıldığını savunan Bakan Özer, “Hem okul yapmıyorsun hem de kız çocukları okula gitmiyor diyorsun. Son 20 yılda birinci sefer kız çocuklarının okullaşma oranı erkek çocuklarını geçti. Demek ki imkan sağladığı vakit bu vatandaşlarımız çocuklarını okula gönderebiliyormuş” dedi.
‘Devasa bir eğitim sistemine sahibiz’
Bakan Özer, “20 yıl öncesinden kaynaklanan toplumsal mühendislik projelerinin anti demokratik formda uygulanmasının yol açmış olduğu hasarlarda 20 yılda tamir edilmeye çalışıldı. Eğitim, toplumsal taleplerin yanıt üretebilir hale getirildi, demokratikleştirildi. 20 yılda çok kıymetli bir dönüşüm atılımı gerçekleştirmiş olduk. Ulusal Eğitim Bakanlığı olarak artık erişim sorunu çözülmüş, büyümesini sağlamış ve bu büyümeyi yaparken kaliteyi odağına alarak bir büyüme gerçekleştirmiş devasa bir eğitim sistemine sahibiz. 18.9 milyon öğrenci, 1.2 milyon öğretmen, harikulade bir sistem” tabirlerini kullandı.
‘Amacımız öğretmenlerimizi hayat uzunluğu öğrenenler yapmak’
Özer, “Bakanlık olarak 3 önceliklerinin olduğunu vurgulayan Özer, “Okul öncesi, mesleksel eğitim ve öğretmenlerimizin gelişiminin çok boyutlu olarak desteklenmesi. Ana odağımız siz kıymetli öğretmenlerimiz. Sizleri güçlü kılmak ve imkanlarınızı artırmak için her türlü imkanı seferber ediyoruz. Bunun birinci atılımını 60 yıllık hasret olan öğretmenlik meslek kanunu ile yaptık. Emelimiz öğretmenlerimizi hayat uzunluğu öğrenenler yapmak” diye konuştu.
‘Öğretmenlere 292 milyon bütçe ayırdık’
Bakan Özer, “2021 yılını 2.9 milyon öğretmenin eğitimiyle tamamladık. Birinci kez öğretmen başına ders saati alınan eğitim saati 94 saate çıktı. 2022 yılının altıncı ayında 3.2 milyon öğretmen eğitim aldı. İstiyoruz ki, öğretmenlerimizi hiç yalnız bırakmayalım. Daima onların talep etmiş oldukları, kendilerini geliştirecekleri ve mazeret üretemeyecekleri bir ortama gerçek gitmeye çalışıyoruz. Bunun için de bütçede önemli artış yaptık. 2021 yılında öğretmenlerin eğitimiyle ilgili 8.9 milyonluk bütçe kullanırken bu sene ayırmış olduğumuz bütçe 292 milyon. Kullanın, kâfi ki isteyin” dedi.
