Senatörler mektupta, ABD’nin Ebu Akile‘nin öldürülmesine yönelik soruşturmaya direkt dahil olması, ABD Dışişleri Bakanlığı ve Federal Soruşturma Ofisinin (FBI) da kendi bağımsız soruşturmalarını yapması gerektiğini vurguladı.
Mektupta, “Sahadaki her iki tarafın da (Filistin ve İsrail), birbirine emniyetli ve bağımsız bir soruşturma konusunda güvenmediği açık. Bu nedenle de bu noktada, bağımsız ve muteber bir soruşturmanın tek yolu, ABD’nin Ebu Akile’nin mevtini direkt soruşturması üzere duruyor” tabirine yer verildi.
BM’den Akile raporu
BM bugün, Batı Şeria’da misyonu sırasında öldürülen Filistinli gazeteci Sevecen Ebu Akile’ye isabet eden kurşunların, İsrail güvenlik güçleri tarafından atıldığını bildirmişti. BM Cenevre Ofisi’ndeki haftalık basın toplantısında konuşan BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Ravina Shamdasani, İsrail makamlarının, Ebu Akile’nin “eli silahlı Filistinlilerin rastgele ateş açması sonucu hayatını yitirdiği” tarafındaki savlarını değerlendirmişti.
Shamdasani, Komiserliğin olay anına ait bağımsız incelemesini tamamladığı bilgisini paylaşarak, “İsrail ordusu ve Filistin Başsavcılığından gelen resmi bilgiler dahil şimdiye kadar incelediğimiz tüm kayıtlar, Ebu Akile’yi öldüren ve arkadaşı Ali Sumudi’yi yaralayan kurşunların İsrail güvenlik güçleri tarafından kullanıldığını doğrulamaktadır” demişti.
BM raporuna İsrail’den tepki
İsrail ordusu, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin yayınladığı ve Ebu Akile’ye isabet eden kurşunların İsrail güvenlik güçleri tarafından atıldığını tespit eden soruşturma raporu üzerine, yazılı açıklamada bulundu. İsrail ordusu, isim vermeden, BM soruşturma raporunun “taraflı” olduğunu tez ettiği açıklamada, 17 Haziran’da yayınladığı evvelki açıklamasında geçen tabirlerin birebirini yineledi.
Buna nazaran, gazeteci Sevecen Ebu Akile’ye sıkılan kurşunun kendilerine gönderilmesi için Filistin tarafına yapılan davetin yinelendiği kaydedilerek, “Filistinlilerin kurşunu göndermeyi ve ortak soruşturma yürütmeyi reddetmesinin, Filistin tarafının hedeflerini simgelediği” ileri sürüldü.
Açıklamada tekrar, Ebu Akile’nin vefatının “hangi taraftan kaynaklandığının bilinemeyeceği” argüman edilerek, “Ordu soruşturması, gazetecinin taammüden vurulmadığını ve ayrım gözetmeksizin ateş açan Filistinli silahlı şahıslar tarafından mı yoksa kazara bir İsrail askeri tarafından mı vurulduğunun tespit edilemediğini vurgulamaktadır” tabirleri kullanıldı.
İsrail Savunma Bakanı Gantz: Rapor asılsız
Öte yandan İsrail Savunma Bakanı Gantz, BM Yüksek Komiserliği’nin yayınladığı raporunun “asılsız” olduğunu savundu. Gantz, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Gazeteci Sevecen Ebu Akile’nin vefatının akabinde bir defa daha taziyelerimi iletiyorum. (Ebu Akile’nin) Sevenleri, BM Yüksek Komiserliği’nin yayınladığı üzere temelsiz raporlarla değil, fakat kapsamlı bir isimli soruşturmayla ortaya çıkabilecek gerçeği hak ediyor” tabirlerini kullandı.
Şirin Ebu Akile soruşturması
Filistin Başsavcısı Ekrem el-Hatib, İsrail askerleri tarafından 11 Mayıs’ta işgal altındaki Batı Şeria’da öldürülen Al Jazeera muhabiri Hoş Ebu Akile evrakına ait yürüttükleri soruşturmayı 26 Mayıs’ta paylaşmıştı.
Hatib, Ebu Akile’yi gaye alan merminin özelliklerinin İsrail keskin nişancı silahına ilişkin olduğunu ve İsrail güçlerinin bulunduğu yerden ateş edildiğini açıklamıştı.
“Bu husus yalnızca tüzel değil, birebir vakitte siyasi istikameti de olan bir konu” diyen Hatib, dava evrakının Devlet Lideri Mahmud Abbas’ın önünde olduğuna ve “atılacak adımın Filistin idaresinin tasarrufunda bulunduğuna” işaret etmişti.
Ne olmuştu?
Katar merkezli Al Jazeera televizyonunun tecrübeli saha muhabiri Tatlı Ebu Akile, 11 Mayıs’ta İsrail güçlerinin Batı Şeria’da bulunan Cenin’deki mülteci kampına düzenlediği baskını takip ettiği sırada İsrail askerlerinin açtığı ateşle öldürülmüştü.
Olayda Ebu Akile’nin yanında bulunan gazeteci Ali es-Sumudi de sırtından yaralanmıştı.
Ebu Akile’nin misyonu başında ve üzerinde “basın” yazılı çelik yelek olduğu halde İsrail askerleri tarafından gerçek mermiyle vurularak öldürülmesi yansılara neden olmuştu.
