Gıda arzının en kıymetli ögelerinden biri de toprağın işlenmesi. Türkiye’de 3,5 milyon hektar civarında ekilmeyen arazi bulunuyor. Ülkemizin tarıma elverişli toprak büyüklüğü 38 milyon hektar düzeyinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda, yaklaşık yüzde 10’luk ekilebilir alanın boş durduğu dikkat çekiyor. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, katıldığı bir toplantıda bu alanların kullanımına ait ihtilal niteliğinde kararlar açıkladı. Buna nazaran, ekilmemiş yerler dikkatle izlenecek. 1 yıl boyunca boş kaldığı tespit edilen toprakların ekilmesi sağlanacak. Bunun karşılığında arazi sahibine kira ödemesi yapılacak. Böylelikle miras yoluyla arazi sahibi olup, toprakla bağlantısı olmayan şahıslar ve tarlayı işleyenler ek gelire sahip olacak.
PLANLI TARIM
Düzenleme ile planlı tarıma geçiş için de adım atılacak. Bu kapsamda üreticilere tarlasına ne ektiğini bildirme mecburiliği getirilecek. Ayrıyeten bitkisel üretim için uygulanan kontratlı tarım modeli hayvancılık için de uygulanacak. Bakan Kirişci, mevzuat çalışmalarında sona geldiklerini belirterek şu bilgileri verdi: Mirasçılar ortasındaki uyuşmazlık ya da kırsaldan kente göç nedeniyle ekim alanlarının boş kalmasına müsaade vermeyeceğiz. Kullanım hakkıyla mülkiyet hakkını birbirinden ayıracağız. Ola ki tahminen bir mazereti sebebiyle bir yıl o tarla, o bağ, bahçe boş kalmış olabilir fakat bunun ikinci, üçüncü yıldan itibaren boş kalmasına müsaade vermeyeceğiz. Bir rayiç kira bedeli üzerinden o vatandaşlarımızı da mağdur etmeden, onun yanı başında üretim faaliyetinde bulunan vatandaşımıza ‘burayı grup biçin’ diyeceğiz. Böylece atıl olan alanlarımızın üretime kazandırılmasını sağlamış olacağız. Bir de şöyle bir sorun var. Yeriniz var, yerinizin üzerine ne olursa olsun bir bina inşa etmek istediğinizde 40 yerden müsaade alıyorsunuz fakat tıpkı yere ağaç diktiniz, buğday ektiniz, arpa, yulaf yetiştirdiniz, Tarım Vilayet Müdürlüğüne, ilçe müdürlüklerimize sorma mecburiyetiniz yok. Artık birinin bir faaliyette bulunup bildirmediği, başkasının de bu üretim faaliyetinden haberdar olmadığı bir uygulamada siz neyi yöneteceksiniz? Münasebetiyle bunu da bir mevzuat açısından mecburilik haline getiriyoruz. ‘Ne üreteceğini, ne kadar üreteceğini, nerede üreteceğini ilgili kurumlara bildirmekle mükellefsin’ diyeceğiz.
CAZİP HALE GETİRİLECEK
Kirişci mukavele tarım ile ilgili olarak da “Türkiye’de kontratlı üretimin en yaygın bilinen formu şeker pancarı üretiminde. Bakanlık olarak vazifeye geldiğim günden itibaren daha evvel taslak olarak duran çalışmayı tekrar gözden geçireceğiz. Gerek bitkisel üretim gerekse de hayvansal üretim faaliyetlerinde kontratlı üretimi mevzuata kavuşturacağız. Burada tarafların hukukunu korumakla mükellefiz. Ayrıyeten birtakım takviyeleri, bu tıp kontratlı üretim yapanlara bir ölçü daha yüksek tutup bu kontratlı üretimi cazip hale getirme arzusundayız” diye konuştu. Bakan Kirişci, kırsala dönüşü, yine ülkenin her manada kalkınmasının tam merkezine koymak gerektiğini belirterek, tekrar kırsala dönme davetinde bulundu. Bu hususun kendileri için hayati kıymet taşıdığını vurgulayan Kirişci “Kadını kırsalda tutamadığınız vakit aileyi tutamıyorsunuz, aileyi tutamadığınızda da o özlemiş olduğunuz, arzuladığınız üretim gayenizi gerçekleştiremiyorsunuz. Bundan ötürü kırsal kalkınmaya da çok büyük kıymet veriyoruz.. Bakanlık olarak bayan ve gençlere dayanaklarımızı sürdüreceğiz” tabirlerini kullandı.
ÖMER TEMÜR
