– İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ), 15 Temmuz darbe teşebbüsünün kilit isimlerinden firari Adil Öksüz’ün hür bırakılmasının akabinde İstanbul’da saklanmasına yardım ettikleri gerekçesiyle ortalarında Öksüz’ün kayınbiraderinin de yer aldığı 4 tutuklu sanık hakkında lokal mahkemece verilen kararları hukuka uygun buldu.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesince 25 Haziran 2021’de verilen karara sanıklar, avukatları ve müdahillerin yaptığı istinaf müracaatlarını inceledi.
Ceza Dairesi, belge üzerinden yaptığı incelemenin akabinde verdiği kararda ÖSYM Başkanlığının sanıkların lehine verilen tüm kararlarla ilgili istinaf müracaatının, kurumun direkt ziyan görmediği gerekçesiyle reddine hükmetti.
Ceza Dairesi, sanıklara verilen mahpus cezalarını hukuka uygun bularak avukatların itiraz taleplerinin reddini karara bağladı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, ayrıyeten Hazine ve Maliye Bakanlığı ile savcılığın sanıklar Alper Karabulut, Zafer Çay ve Rüştü Karakaya’ya “kamu kurum ve kuruluşlarının ziyanına dolandırıcılık hatalarına teşebbüs” ve “resmi evrakta sahtecilik”, “verileri hukuka ters olarak verme yahut ele geçirme”, “bilişim sistemine hukuka karşıt olarak girme ve orada kalma”, “devletin bâtın kalması gereken bilgilerini siyasal yahut askeri casusluk maksadıyla temin etme” kabahatleri istikametinden verilen beraat kararlarına yapılan itirazın da reddine hükmetti.
Mahkemenin kelam konusu kararında “Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine, incelenen evrak içeriğine nazaran, mahkemenin kararında adaba ve temele ait rastgele bir hukuka tersliğin bulunmadığı, kanıtlarda ve süreçlerde rastgele bir eksiklik olmadığı anlaşılmıştır.” tabirlerine yer verildi.
Ceza Dairesi, verilen ceza ölçüsü, tutuklu kaldıkları müddet, atılı kabahatlerin niteliği karşısında CMK’nin ilgili hususları uyarınca sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.
İstinaf 2. Ceza Dairesinin verdiği kararın akabinde belgenin, gönderildiği Yargıtaydaki incelemesi sürüyor.
– Davanın geçmişi
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesinin 25 Haziran 2021 tarihli kararında sanıklardan Rüştü Karakaya, “FETÖ silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak” cürmünden 22 yıl 6 ay mahpus cezasına çarptırılmıştı.
Heyet, takdiri indirim nedeni olarak kabul edilebilecek bir hal gözlemlenmediğinden ve bu hususta vicdani kanaat oluşmadığından cezada indirime gitmezken sanığın tutukluluk halinin devamına karar vermişti.
Sanıklardan Zafer Çay’ı “FETÖ silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak” hatasından 18 yıl 9 ay, sanık Alper Karabulut’u “FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak”tan 12 yıl 6 ay mahpusa çarptıran heyet, bu sanıkların “kamu kurum ve kuruluşları ziyanına dolandırıcılık”, “resmi dokümanda sahtecilik” kabahatlerinden yasal ögelerin oluşmaması ve kanıt yetersizliğinden beraatlerine hükmetmişti.
Heyet, Adil Öksüz’ün kayınbiraderi Ali Sami Yıldırım’ın “FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak” hatasından 12 yıl 6 ay mahpusa çarptırılmasına karar vermiş, sanığın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde de tıpkı cürümden yargılanıp 7 yıl 6 ay mahpusa mahkum edilmiş olması, cezasının da Yargıtay tarafından onandığı gerekçesiyle 12 yıl 6 aylık cezadan bu müddet düşülerek 5 yıl mahpusla cezalandırılmasını karara bağlamıştı.
Hakkında yakalama kararı bulunan ve savunması alınmayan Cihat Yıldız’ın belgesinin ayrılmasına karar veren heyet, sanık hakkındaki tutuklamaya yönelik yakalama kararının devamına hükmetmişti.
– Firari sanık Öksüz, darbeden evvel elebaşı Gülen ile görüşmüştü
Darbenin kilit isimlerinden firari Adil Öksüz, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen ile görüşmek için 11 Temmuz 2016’da ABD’ye gitmiş ve tekrar dönerek darbe teşebbüsünü hayata geçirmişti. Bulunduğu yerden havalimanına, sonraki süreçte de kaçmasına yardımcı olan sanık Alper Karabulut’un kullandığı araçla 11 Temmuz 2016’da saat 04.25’te geldiğinin tespit edildiği iddianamede kaydedilmişti.
