Medipol Mega Üniversite Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Pelin Basım, “Meme iltihabı, emzirirken göğüs de bir kızarıklık ve şişkinliğe neden olabilir. Bununla birlikte eşlik eden eklem ağrısı, ateş, baş ağrısı üzere grip belirtilerini de gösterebilir. Grip üzere üst teneffüs yolu enfeksiyonu ile karıştırılarak grip özelinde yanlış bir tedavi yolu izlenir ise göğüs apsesine kadar gidebilecek komplikasyona yol açabilir.” açıklamasında bulundu.
Basım, Medipol Mega Üniversite Hastanesi tarafından paylaşılan yazılı açıklamasında, göğüs iltihabının (laktasyonel mastit) grip belirtilerini taklit ettiğini belirterek emziren anneleri uyardı.
Basım, “Meme iltihabı, emzirirken göğüs de bir kızarıklık ve şişkinliğe neden olabilir. Bununla birlikte eşlik eden eklem ağrısı, ateş, baş ağrısı üzere grip belirtilerini de gösterebilir. Grip üzere üst teneffüs yolu enfeksiyonu ile karıştırılarak grip özelinde yanlış bir tedavi yolu izlenir ise göğüs apsesine kadar gidebilecek komplikasyona yol açabilir.
Gelişen göğüs apsesi ise cerrahi tedaviye kadar gidebilir. İnternetten ya da kulaktan dolma bilgilerle teşhis ve tedavi prosedürlerini denemeyin. Vakit kaybetmeden bilhassa emzirdiğinizi belirterek doktora başvurun.” tabirlerini kullandı.
Doç. Dr. Pelin Basım, çoklukla halk ortasında süt kanallarının tıkanması olarak bilinse de aslında süt kanallarında bir tıkanmanın kelam konusu olmadığını belirterek, göğüs iltihabı hastalığı hakkında şu bilgileri verdi;
“Laktasyonel mastit emziren bayanların bilhassa de erken periyot emzirme süreçleri boyunca annelerin başına gelebilir. Mastit göğüs enfeksiyonu demektir. Laktasyonel mastitse emziren bayanın göğüs enfeksiyonu olarak tanımlanır. Geride süt kalmasına bağlı olmakla bir arada o sütün enfekte olması durumudur. Süt kanallarından bebekten anneye geçen yahut çevresel faktörlerden süt kanallarının enfeksiyonu iltihaplanması halidir. Laktasyonel mastit emziren bayanlarda birinci sekiz hafta daha sık görülmekle birlikte emzirme devri boyunca azalarak her periyotta olabilir.
Sekiz ila onuncu haftada görünmek zorunda değildir. Ancak en sık birinci on haftada yaşanır. Sonraki süreçte sıklığı biraz azalmakla bir arada yeniden de tekrarlayabilir. Bilhassa birinci dört ayda bebeklerin şimdi çene kaslarının gelişmemiş olması sonucu sütün tamamını boşaltamamaları nedeniyle geride süt kalması ve buna da göğüs de enfeksiyon geçmesi en sık rastladığımız etkendir.”
– “Memede kalan fazla süt enfeksiyona neden oluyor”
Annelere sık sık ve bol bol emzirmeyi önerdiklerini bildiren Basım, “Özellikle birinci 3 ayda bebek her istediğinde annelere emzirmelerini tavsiye ediyoruz. İkişer saat üçer saat ortayla değil, bebek muhtaçlık duyduğu her an emzirilmesi gerekiyor. Bilhassa bu birinci devirde bebek emdikten sonra da sütün bol olduğunu ve geride kaldığını hisseden annelerin pompayla sütü boşaltmalarını öneriyoruz ki geride kalan fizyolojik olmayan süt orada enfeksiyona sebep olmasın.” açıklamalarını yaptı.
– “Enfeksiyonun ilerlememesi için doktora başvurun”
İnternetten hastaların şifa bulmaya çalışmasının yanlış olduğunu ve vakit kaybetmeden doktora başvurmaları tavsiyesinde bulunan Basım, “Özellikle toplumsal medyada göğüs iltihabı konusunda çok karışık baş karıştırıcı, birbiriyle çok çelişkili bilgiler yer alıyor.
Bu durum ise bilgi kirliliğini oluşturuyor. Anneye sütünün enfekte olduğu ve emzirmemesi gerektiğini söyleyerek kulaktan dolma tekliflerle hastanın mevcut durumunu daha da kötüleştiriyorlar. Münasebetiyle bize başvurdukları anda zati hastanın durumu birden fazla vakit ilerlemiş oluyor. Enfeksiyonun ilerlemesi ismine vakit kaybetmeden en yakın sıhhat kuruluşuna gitmelerini öneriyoruz.” sözlerini kullandı.
– “İhtiyaç halinde süte geçmeyen antibiyotikler kullanılıyor”
Her mastitte antibiyotik tedavisinin kullanılamayacağını belirten Basım, tedavi basamakları hakkında şunları aktardı;
“Eğer erken periyot bir mastitse bol bol emzirme ve sağma yaptırıyoruz. Emzirmeden evvel sıcak uygulama yaptırıp sütün akmasını sağlıyor ve emzirdikten sonra süratle dolmasını engellemek için soğuk uygulama yapılmasını öneriyoruz. Göğse masaj üzere uygulamalarla kısa yoldan sorunu halletmeye çalışıyoruz. Şayet bu durum ilerlemişse ateş, taşikardi, kalpte süratli atım ya da düşkünlük, halsizlik üzere bulgular varsa kesinlikle süte geçmeyen antibiyotiklerin kullanımını öneriyoruz. Gereksinim halinde süte geçmeyen antibiyotikler kullanılıyor.”
– “Probiyotiklerin tüketilmesin yarar sağlar”
Vücuttaki enfeksiyonları engelleyebilmek ismine beden için faydalı bakteriler manasına gelen probiyotiklerin tüketilmesinin yarar sağlayacağını lisana getiren Basım, “Bu faydalı bakterileri almak yalnızca göğüs rahatsızlıklarında değil tiroid hastalıklarda ve romatizmal hastalıklarda da çok yararı olan besinlerdir.
Bu faydalı bakteriler toplumda sıklıkla kullanılan tüketilen lakin hastaların ne için olduğunu bilmediği için o emzirme devrinde ısrarla üstünde durmadıkları hususlardır. Probiyotik bakımından güçlü kefir, boza, yoğurt ve tarhana çorbasını mevsimine uygun bir biçimde güvendiğiniz satış kanallarından temin ederek tüketebilirsiniz.” tavsiyesinde bulundu.
