CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Konya’da Tarımda Çalışan Bayanlar ile Bölge Toplantısı’nda konuştu.
Satırbaşları şöyle:
Türkiye’yi sizler değiştireceksiniz. Huzuru, rahmeti sizler getireceksiniz. Her meskende rahmetin olması lazım. Her konutta annenin babanın yetiştirdiği evladı işsizse anne huzur içinde değildir. Her bir annenin huzuru için huzurunuzdayım. Bunun çabasını vereceğim. Kavgaysa hengame edeceğiz. Çabaysa gayretimizi yapacağız. Bütün çabam bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmesin.
Biz niçin buğdayı dışarıdan alıyoruz? Biz neden arpayı, mercimeği, canlı hayvanı, eti dışardan alıyoruz? Bizim topraklarımız yetersiz mi? Güneşimiz, suyumuz var. Konya’da küçük bir devlet olan Hollanda’nın yıllık tarım ihracatı 180 milyar doların üzerinde. Biz niçin yapmıyoruz? İktidardaki siyaset anlayışı bizim çiftçimizin, üreticimizin kazanmasını istemiyor. Bu siyasetle Türkiye büyüyemez, gelişemez. Artırım üzerine artırım. Çiftçiden ne istiyorsanız siz? Gübreye, elektriğe, ilaca, tohuma, her şeye artırım. Ne üretecek nasıl üretecek bu insan?
Elektriğe büyük paralar verdiğinizi biliyorum. Beşli çeteler yerine bu ülkenin tarım kooperatifleri, ziraat odası var. Çiftçi kendi elektriğini kendi üretecek. Ektiği eserden hisse alacak. Allah’ın güneşini beşli çeteye teslim etmeyeceğiz. Orayı kamulaştıracağız, çiftçilere teslim edeceğiz. Elektrik elde edeceğiz, tamamını ücretsiz kullanacaksınız. Ayrıyeten elektrikten, buğdaydan gelir elde edeceksiniz. Beşli çeteden alacağım çiftçiye vereceğim.
Benim verilmeyecek hesabım yoktur. Ben sizden birisiyim, halktan birisiyim. Ben onlar üzere saraylarda yaşamıyorum. Saraylara gideceğim diye bir gayretim da yok. Benim evlatlarım o denli parayla pulla oynamıyorlar, sarayları artlarına almıyorlar.
Değişimi yapacak olan bayanlar. Tarlalarda kocalarınızdan fazla çalışıyorsunuz. Niçin sizin sigortanız yok? Neden emekli olamıyorsunuz. Bu kardeşiniz onu yapacak hiç meraklanmayın. Aile Dayanakları Sigortası getireceğiz. Geliri taban fiyatın altında olan ya da hiç geliri olmayanların bir teminatı olacak. Para bayanın hesabına yatacak. Kocalarınız muhtaç etmeyeceğiz sizi. Bir toplumda bayan ne kadar güçlü olursa toplum o kadar güçlüdür.
Istıraplarınız var biliyorum. Mutfaklarda yangın var biliyorum. Devletin yönetilmediğinin de farkındayım. İktidar sahiplerinin gaflet içinde olduğunun da farkındayım. ‘Sınır namustur’ diyoruz. Hudutların sınır olmaktan çıktığını da biliyorum. Biz beşere insan olduğu için bakarız. Irkına, hayat biçimine bakmayız.
Bu memlekette yoksulluğu, fakirliği bitireceğim. Hiçbir anne ‘Mutfağımda tencere kaynamıyor’ demeyecek. O tencere kaynamıyorsa o anne bilecek ki Kemal Kılıçdaroğlu’nun konutundaki tencere de kaynamıyor.
Türkiye’nin imkanları çok lakin bu imkanlar bir avuç bireye veriliyor. 10 şeker fabrikasını 11 milyar liraya sattılar. Memleketin sahibi hepimiziz. Hepimizin sorumluluğu var. Devri, tertibi değiştireceğiz.
CHP’ye geçmişte çok kızan arkadaşım vardı lakin özeleştiri yapmaktan da çekinmiyoruz. Kusurumuz, yanılgımız varsa onu da rahatlıkla söylüyoruz. Ayrışmaya değil, hengame etmeye değil kucaklaşmaya, helalleşmeye gereksinimimiz var.
