Gazeteci Barış Terkoğlu, geçtiğimiz günlerde Nakşibendi tarikatına bağlı İsmailağa cemaati önderi Mahmut Ustaosmanoğlu‘nun vefatının akabinde “Mahmut Efendi nasıl ölmedi” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
İsmailağa cemaatine bağlı olan ‘Cübbeli Ahmet’ olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün cenazede de açıkça dışlandığını belirten Terkoğlu, “Bu da elbette, cemaatin 37. pirinin, Erdoğan’ın da dayanağıyla, Mahmut Efendi’nin vekili Hasan Kılıç olması sayesinde oldu” tabirlerini kullandı.
Terkoğlu yazısında cemaat içinde üç görüntünün dolanımda olduğunu belirterek “İşin özünde, AKP’nin tercihi var. Seçime bir yıl kala, Ulusal Görüş kökenli dört farklı siyasi parti muhalefette. Haliyle AKP, cemaatleri, bilhassa de Ulusal Görüşçü İsmailağa’yı, sahipsiz bırakmak istemiyor” değerlendirmesini yaptı.
Terkoğlu’nun yazısının ilgili kısmı şöyle:
Cemaatteki üç video
Dün, cemaat içinde üç görüntü dolaşımdaydı. Biri, her yerden kaldırılan, Cübbeli’nin yıllar evvelki açıklamaları. Cübbeli, Mahmut Efendi’nin Hasan Kılıç’ın vekâleti hakkındaki fikrini değiştirdiğini söylüyordu. Yani Mahmut Efendi yerine Kılıç’ı bırakmamıştı.
İkincisi, bunu ispatlayan Mahmut Efendi’nin hastane imgesi. İsmail Saymaz’ın da yazısında bahsettiği görüntüde, Mahmut Efendi hasta yatağında, zorla da olsa, “yerine tayin ettiği birinin olmadığını” söylüyordu.
Üçüncü görüntü ise yeni. Konuşan Cübbeli’ydi. Tahlili anlatıyordu. “Allah yolunda ölenlere meyyit demeyin” kelamından hareketle, Mahmut Efendi’nin aslında meyyit olmadığını anlatıyordu. Mahmut Efendi’nin hocası Ali Haydar Efendi’nin de öldükten sonra iki yıl cemaatini yönettiğini söylüyordu. Haliyle Mahmut Efendi de mezarından İsmailağa’yı yönetmeye devam edecekti. Hatta yaşarkenkinden daha güzel yönetecekti. Geçenlerde Cübbeli’nin hayaline bile gelmişti.
Cemaatteki çatışmada bulunan tahlil bu…
Eğitimlerde, eskisi üzere rabıtalar, mezardaki Mahmut Efendi’ye yapılacak. Hem Cübbeli taraftarlarının hem Beceri Grubu’nun otoritesini sorguladığı Hasan Kılıç ise “rabıtasız şeyh” olarak “büyüklük” edecek.
İşin özünde, AKP’nin tercihi var. Seçime bir yıl kala, Ulusal Görüş kökenli dört başka siyasi parti muhalefette. Haliyle AKP, cemaatleri, bilhassa de Ulusal Görüşçü İsmailağa’yı, sahipsiz bırakmak istemiyor. Hengameyi siyasetin bu kadar belirlemesinin nedeni de bu. Çünkü önümüzdeki seçim, İsmailağa’nın da öbür cemaatlerin de açıkça AKP’den yana tavır alması istenecek.
Ölüler konuşur mu? Elbette hayır. Aslında diriler kelamlarını, itiraz edemeyen meçhullere söyletir.”
