Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un, dün Ümraniye’de yaptığı açıklamada, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi kalkmış inşaatımızı durdurmaya çalışıyor” sözlerine İBB, yaptığı yazılı açıklama ile karşılık verdi.
‘Sorum olan sayın Murat Kurum’un kendisidir’
İBB’nin açıklamasında şunlar kaydedildi:
“İBB, 3194 sayılı imar kanunu ve 4779 sayılı yenileme alanları kanunlarının kendisine tanıdığı hakları kullanarak, yeşil alana ziyan veren, hukuka uygun olmayan biçimde düzenlenmeye çalışılan ruhsatla faaliyet gösteren inşaatı mühürledi. 150 Milyon TL para cezası kesti. Üzerine düşen sorumluluğu eksiksiz yerine getirdi. Yapılan yasal sürecin münasebetini ortadan kaldırmak yerine, mevzuyu siyasi polemiğe çevirmek, hele de bunu kendi bakanlığının uygulamasından, sorumlu olduğu imar kanunu ve yenileme alanları kanununa karşın yapmak, en kolay tabiriyle vazife ihmalidir. 3194 sayılı imar kanunu ve 4779 sayılı yenileme alanları kanunlarındaki kararlar açıktır. Bu kanunların uygulamasından sorumlu olan Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, bakan da sayın Murat Kurum’un kendisidir.
‘Cezalardan muaf değildir’
Hukuk devletinin gereğini yerine getirenleri anlamak ve takdir etmekten uzak bu anlayışa hatırlatmak isteriz ki; bir kural varsa herkesi bağlar. Herkes ve her kurum buna uyar, uymak zorundadır. Hiç kimse ve hiçbir kurum kanunların tanım ettiği cezalardan muaf değildir.
‘Bir formda yetki gaspının yeni bir örneği’
Kanun gereği, yenileme alanlarında avan projeyi büyükşehir belediye lideri onaylar. Büyükşehir belediyesini ve halkın oylarıyla seçilmiş liderini tanımayan anlayışla hareket edilirse, burada olduğu üzere, sorumlu makamda bulunan bakanlık, muvaffakat da almaz, projeyi de onaylatmaz. ‘Ben yaptım oldu’ anlayışıyla hareket edildiğinde de ortaya bu türlü bir sonuç çıkar.
Söz konusu alanda, İBB’nin mülkiyeti olmasına karşın, rastgele bir onay ve görüş dahi almaya tenezzül etmeden inşaata başlamak, maalesef artık alışkanlık haline getirilmiş, bir halde yetki gaspının yeni bir örneğidir. Misyona geldiğimizden bu yana, yasal çerçevede olmak kaydıyla, yaşadığımız her türlü engellemelere karşın kamuya yönelik yapılacak her türlü yatırımların önünü açmak için ne biçimde gayret sarf ettiğimiz, Sayın Bakan’ın da malumudur.
‘Ancak böylesi bir sorumsuz halla açıklanabilir’
Kanuna uygun biçimde gelse çabucak onaylanabilecek bir mevzuyu, sadece İBB’yi yok saymak kıymetine hukuk dışı yollarla yapmak, lakin böylesi bir sorumsuz halla açıklanabilir.
Uzun yılların alışkanlığıyla, ‘ben yaparım, gerisini de kılıfına uydururum’ anlayışının artık bu kentte yeri yoktur. İBB’yi hesaba katmadan yapılan tüm süreçler geride kalmıştır. İBB ve onun seçilmiş lideri vazifeye başladığı birinci günden beri kanunun kendisine tanıdığı tüm yetki ve sorumlulukları eksiksiz biçimde yerine getirmektedir, bundan sonra da birebir kararlılıkla yerine getirecektir.
İBB, gençlerimize bu ve gibisi tesislerin kazandırılması için her çeşit sorumluluğu, ‘hukuk hudutları içinde’ almaktan kaçınmayacaktır.”
Ne olmuştu?
Bakan Kurum, dün Ümraniye’de yaptığı açıklamada, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi kalkmış inşaatımızı durdurmaya çalışıyor. Burası eski yerine yapılan bir salon olduğu halde, buraya ‘yeşil alan’ diyor, öbür şeyler uyduruyor. Halbuki kederi öbür. Burada İSKİ’nin aylardır beklediğimiz yeni salon için ayrılan yerde üzerine düşen görevleri var. Bu görevleri yerine getiremiyorlar, bunu beceremiyorlar, mazeret edip de çalışmayı durdurmaya kalkıyorlar” demişti.
Kurum, “Ayrıca bu proje içerisinde 14 bin metrekare yeşil alan varken, şu an orada halihazırda yeşil alan olmamasına karşın güya yeşil alan varmış üzere davranıyorlar. Milletimizin, İstanbullumuzun aklıyla alay ediyorlar. Sahiden karşımızda yavrularımızın, gençlerimizin en hoş hizmeti alacağı, spor yapacağı bir tesisi durduran berbat niyetli muhalefet var, berbat kalpli irade var. Bunu net söylüyorum. Birebir biçimde Ulaştırma Bakanlığımızın hizmetlerini de durdurmaya çalışıyorlar” tabirlerini kullanmıştı.
