İsmail Kartal’ın üçüncü periyodu çok düzgün başladı desek yanlış olmayacak. Her ne kadar birinci resmi maçlar çok zayıf Moldova grubu Zimbru karşısında oynansa da Fenerbahçe taraftarı gerek yeni transferlerden gerekse oyuncuların iştahlı futbolundan zevk alıyordur diye düşünüyorum.
Geçen haftaki takıma nazaran 5 farklı isimle alana çıktı Fenerbahçe. King, Batsuayi, İrfancan, İsmail ve Luan Peres Kadıköy’deki 5-0’lık galibiyette birinci 11’de değildiler.
Elbette İsmail Kartal’ın birinci maç skorunun verdiği rahatlıkla rotasyonda oyuncularının performansını görmek istemesi çok olağan.
Hocanın işi nitekim çok sıkıntı.
Fenerbahçe’de gelenlerden çok gidenlerin de durumu kritik kıymet taşıyor. Takımda şu an önemli bir şişkinlik var. Geniş takımda 43 oyuncu olması alışılmış bir durum değil.
Kim gidecek diye merak ederken birinci gidenin Joao Pedro olması şaşırtmadı.
Brezilya asıllı İtalyan oyuncu Gremio’ya kiralık olarak transfer oldu.
Neyse gelelim yazının temel konusuna…
5-0’lık bir maçın rövanşında zayıf bir rakibe karşı odaklanarak oynamak hakikaten kolay olmuyor. Fakat Fenerbahçe kadro olarak o kadar konsantre ve istekli bir maç çıkardı ki bu noktada İsmail Kartal tebriği direkt olarak hak eden kişidir.
Ferdi’nin sol bek, Osayi Samuel’in sağ bek başladığı maçta bu sefer King sol açıkta, İrfancan da sağ açıkta misyon aldı. Geçen haftanın yıldızı Tadic bu maç uydurma 9 diyebileceğimiz bir konumda Batshuayi’nin gerisinde oynadı.
İlk yarının 0-0 bitmesi maçı izlemeyenleri yanıltabilir ancak Fenerbahçe birinci yarıda 85% topla oynama yüzdesiyle geçen dönem boyunca oynadığı tüm maçlardan daha âlâ bir birinci yarı geçirdi. Bu müddet zarfında rakip kaleye 6 şut atıldı, 3 şut kaleyi buldu.
Zimbru’nun şutu yoktu.
Tek maksadı gol yememek olan Zimbru birinci yarı 11 kişi savunma yaptığı için yaratıcılık açısından kısır bir maç izledik. Ancak bir halde gollerin geleceği belirliydi.
Nitekim o denli de oldu…
İkinci yarının çabucak başında 48. Dakikada Tadic ile açılan skor tabelasının güzelleşmesine 57 ve 58’de Batshuayi dayanak verdi.
Kapanışı da 77. Dakikada harika bir ceza alanı dışı plase ile İsmail Yüksek yaptı.
Maçın sonuna gelindiğinde Fenerbahçe 76% topla oynama 12’si isabetli 17 şut ve yüksek bir gol beklentisiyle iki ayaklı çabayı toplamda 9-0 üzere bir rekor skorla tamamlamış oldu.
Maç ile ilgili temel değerlendirmeleri ise şu biçimde sıralamak istiyorum.
-
İsmail Kartal bir evvelki devrinde Crespo ile Zajc merkeziyle farklı bir oyun geçişi tasarlamıştı. Buna nazaran Zajc 8 ile 10 numara ortası bir konuma geçerek ceza içinde fazladan bir oyuncu olarak kenarlarda boş alanlar buluyordu. Ve en golcü dönemini da İsmail Hocayla geçirdi. Bu maçta bu rolü Crespo’nun çıkışıyla oyuna giren Mert Hakan üstlendi. Hakikaten Mert Hakan’ın iki asisti de birebir halde kenarlardan bulduğu boşluklarla geldi.
-
Elbette iki ekip ortasındaki fark çok büyük. Ancak Fenerbahçe oyun disiplininden kopmayarak döneme çok âlâ bir giriş yaptı.
-
İrfan Can ile yakın arkadaşı Mert Hakan ortasındaki ahenk dikkat cazipti.
-
Osayi-Samuel her şeyi yapmasına karşın pas ve orta yapma konusunda sıkıntılı bir oyuncu. Fakat o da şeytanın bacağını bu maçta kırdı. Sağ kanattan bindirdiği bir konum sonunda beklenen asisti yapmış oldu.
-
Tadic ayağına ne vakit top gelse taraftarı heyecanlandırıyor. Hem gol hem de asist de Ajax’da olduğu üzere çift hanelere ulaşması işten bile değil.
-
Ligde üç yerli kuralı var. Ferdi dışındaki iki yerli kim olacak, merak etmiyor değilim…
İlker Yıldız
