Kamu Başdenetçisi (Ombudsman) Gurur Malkoç, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe teşebbüsünde bulunduğu 15 Temmuz gecesi Türk halkıyla birlikte sokakta olduğunu belirterek, “O gece sokağa çıkan insanların yüzünde 1071’de Malazgirt’te Alparslan Gazi’nin ordusundaki insanların heyecanı vardı, Kurtuluş Savaşı’ndaki, Çanakkale Savaşı’ndaki insanların dirayeti, basireti yüzlerine yansımıştı” dedi.
Malkoç, 15 Temmuz Demokrasi ve Ulusal Birlik Günü hasebiyle AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz’un yalnızca bir darbe teşebbüsü olmadığını birebir vakitte Türkiye’yi işgal ve bölüp parçalama teşebbüsü olduğunu söyledi.
Darbe teşebbüsünün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde, milletin ferasetiyle atlatıldığını aktaran Malkoç, Türkiye’nin yakın tarihinde darbenin makus bir gelenek olarak var olduğunu belirtti. Malkoç, “15 Temmuz’da milletin dik duruşu, dirayetli, basiretli duruşu sayesinde bir daha bu darbelerin tekrarlamayacağı kanaatindeyim.” sözlerini kullandı.
15 Temmuz’un püskürtülmesinde en kıymetli ögenin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basiretli, dirayetli, ferasetli ve deneyimli hali olduğunu kaydeden Malkoç, Erdoğan’ın darbe teşebbüsünü öğrenir öğrenmez milleti sokaklara davet ettiğini anımsattı.
Bu davet üzerine milletin demokrasiye, Anayasa’ya, geleceğine sahip çıkmak için genç, yaşlı, farklı siyasi görüşten demeden sokaklara çıkarak tanklara, silahlara karşı vücudunu siper ettiğini vurgulayan Malkoç, 251 kişinin şehit düştüğünü, 2 bin 500’den fazla kişinin de gazi olduğunu belirtti.
Malkoç, 15 Temmuz’da halkın demokratik tutumunu ortaya koyduğunu, Meclisin eski TBMM Lideri İsmail Kahraman öncülüğünde açılarak çalışmasını sürdürdüğünü, Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilatından darbeye karşı koyanların ortaya çıktığını ve yargı mensuplarının da darbeciler hakkında yakalama kararları çıkarttığını kaydetti.
Yaşananları, dünya demokrasi tarihinde, hukuk fakültelerinde ders olarak okutulacak bir olay olarak niteleyen Malkoç, “İnşallah bundan sonra bir daha Türkiye’de darbe teşebbüsleri olmaz.” dedi.
– “Bu devlet ele geçirilmek için değil millete hizmet için vardır”
28 Şubat periyodunda devrin Başbakanı Necmettin Erbakan’ın yanında olduğunu belirten Malkoç, o deneyimle 15 Temmuz’da da sokağa çıktığını tabir etti.
Malkoç, şu değerlendirmelerde bulundu:
“15 Temmuz’da Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde biz de sokaklara çıktık. O gece sokağa çıkan insanların yüzünde 1071’de Malazgirt’te Alparslan Gazi’nin ordusundaki insanların heyecanı vardı. O insanların bakışlarında 1453’te İstanbul surlarının önündeki Fatih Sultan Mehmet’in ordusunun kararlılığını gördüm. Kurtuluş Savaşı’ndaki, Çanakkale Savaşı’ndaki insanların dirayeti, basireti yüzlerine yansımıştı. Çok şükür Türkiye bu badireyi atlattı.”
15 Temmuz darbe teşebbüsünden çıkarılacak derslerin bulunduğunu söyleyen Malkoç, şöyle devam etti:
“Hiç kimse, rastgele bir küme yahut Türk Silahlı Kuvvetlerinin içindeki cuntacılar, toplumsal küme, siyasi küme devleti ele geçirmeye kalkmasın. Bu devlet, ele geçirilmek için değil, millete hizmet için vardır. Kim kendisini devletin yerine koyar yahut ‘Ben devlet oldum, darbeyle devleti yönetirim.” demeye kalkarsa gerek 28 Şubatçıların gerekse FETÖ’cülerin yargılandığı mahkemelere baksınlar, ders alsınlar.”
Malkoç, devleti yönetmeye talip olanların partilerini kurarak, milletin oyunu alarak iktidara gelebileceğini söyledi.
– “Hukukun egemenliğinde daha hoş günlere daima birlikte gideceğiz”
Türk halkının dindar olduğunu söyleyen Malkoç, Diyanet İşleri Başkanlığı öncülüğünde Ulusal Eğitim Bakanlığınca eğitim müfredatında düzenleme yapılarak millete dini pahalar ve Müslümanlığın sahih olarak öğretilmesi teklifinde bulundu. Malkoç, bunun yapılması halinde FETÖ ve gibisi yapılanmaların ortaya çıkmasının engelleneceğini söz etti.
Malkoç, darbe teşebbüsünden çıkarılması gereken öteki dersin ise yapılan süreç ve hareketlerin hukuka uygun olması gereği olduğunu söyledi.
15 Temmuz’un akabinde darbecilere taban hazırlayan anlayışa sahip olan kurumların kapatıldığını anımsatan Malkoç, bunun yerine Türk Silahlı Kuvvetlerinin kaynaklarının çoğaltıldığını lisana getirdi. Türk Silahlı Kuvvetlerinin 15 Temmuz’dan sonra Ulusal Savunma Bakanlığına bağlanmasını da değerli gördüğünü belirten Malkoç, bu süreçle Türkiye’de demokrasi, ve hukukun üstünlüğünün daha da kuvvetlendirildiği kanaatinde olduğunu söyledi.
Malkoç, 85 milyon insanın hukuku önemsemesi, hukukun üstünlüğünü benimsemesi ve insan haklarına riayet etmesi gerektiğini kaydederek, “Hukukun üstünlüğüyle hukukun egemenliğinde daha hoş günlere daima bir arada gideceğiz inşallah.” dedi.
Darbe teşebbüsünün bastırılmasının akabinde Türkiye’nin kazanımlarının da olduğunu belirten Malkoç, “15 Temmuz’un Türkiye’ye kazandırdığı en kıymetli şey şudur; artık hiç kimse darbeyle bu milleti ve bu devleti ele geçiremeyeceğini anlamıştır. Zira kim darbe teşebbüsünde bulunursa millet karşısına dikilecektir.” diye konuştu. Malkoç, bu kazanımların kesinlikle korunması gerektiğini lisana getirdi.
