Saadet Partisi (SP) Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, “15 Temmuz’u siyasi ikbali için kullananlara seslenmek istiyorum; ‘Yenikapı Ruhu’nun üstüne tuz ruhu döküp öldürdünüz. Ama biz, yeni bir ruhla ulusal kıymetlerimizi, demokrasimizi ve ülkemizi yine ayağa kaldıracağız inşallah. Biz Saadet Partisi olarak, kim olursa olsun tüm darbecilerle hesaplaşacak ve ülkemizi çıkmaza sürükleyen bu nizamı kesinlikle değiştireceğiz” sözlerine yer verdi.
Temel Karamollaoğlu, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün altıncı yıl dönümü münasebetiyle bugün toplumsal medya hesabında bir bildiri yayınladı.
Karamollaoğlu’nun bildirisi şöyle:
İşte 15 Temmuz, sadece birkaç yılın değil, AK Parti iktidarının izlediği uzun bir sürecin sonucudur. Bununla birlikte 15 Temmuz, tıpkı vakitte ülkemizi derin bir krize sürükleyen otoriter idare anlayışının da doğduğu gündür. Cumhur İttifakı, bu teşebbüsten ders çıkarıp devleti onarmak yerine devlet geleneğini ve kurumlarını yok sayan bir rejimin inşası için mazeret olarak kullanmıştır. Ne yazık ki darbe başarılı olsaydı meydana gelecek olan atmosferi, bugün farklı boyutuyla yaşıyoruz.
‘Demokrasiyi yok sayan bir keyfiyet ülkeyi esir almış bulunuyor’
15 Temmuz’dan sonra herkesi kriminalize eden ötekileştirici bir siyaset, hatalıyı ve günahsızı birebir kefeye koyan çarpık bir adalet, demokrasiyi yok sayan bir keyfiyet ülkeyi esir almış bulunuyor. Daha açık bir tabirle; Cumhur İttifakı, milletin kahramanlığını, Erdoğan’a nazaran biçtiği otoriter idare sistemine feda etmekten çekinmedi. 15 Temmuz ruhu, Türkiye’yi kendi içine kapanan bir ülke yapmak isteyenlerin hamasetine dönüştürüldü.
‘Liyakat yerine ‘siyasal sadakati’ gözetmenin hangi sonuçlara sebep olacağına deneyim ettik’
Adaletten uzaklaşmanın, günübirlik çıkarlar için devletin tüm ayarlarıyla oynamanın bedelinin ne kadar ağır olduğunu 15 Temmuz’da yaşadık. İktidarda kalabilmek için kurulan yanlış ittifakların ve yanlış bağlantıların ülkemize ne kadar değerliye mâl olduğunu 15 Temmuz’da gördük. Suçlu-masum ayırt etmeden, kendisine en ufak itirazda bulunan herkesi peşinen ‘hain/suçlu’ ilan etmenin; atamalarda, işe alımlarda ehliyet ve liyakat yerine ‘siyasal sadakati’ gözetmenin hangi sonuçlara sebep olabileceğini 15 Temmuz’da daima birlikte deneyim ettik. Bu denli deneyim ortadayken 15 Temmuz öncesinin yanlışlıklarının 15 Temmuz’dan sonraki süreçte de devam ettiriliyor olmasının, gelecekte milletimize ve ülkemize çok daha ağır bedeller ödeteceği akıldan çıkarılmamalıdır.
‘imkanı olan yurt dışına kaçarken mağdur vatandaş cezaevine atıldı’
Bugün 15 Temmuz, fevkalâde halin idare stiline dönüşmesine yol açtı maalesef. Tabiatı gereği kısa müddetli olması gereken fevkalâde halin kalıcı bir sisteme dönüştürülmesiyle birlikte, demokrasiyi tahrip edecek, adalete olan itimadı sarsacak bir nizamın güçlenmesine yol açtı. İktidar tarafından dayatılan beka ve güvenlik kaygısının beslediği psikolojiyle toplumun süreksiz bir müddet için kabullendiği bu siyasi iklim, artık insanımızı nefes alamaz hale getirmiştir ve toplumumuz bunu hakketmemektedir. 15 Temmuz’dan bugüne yapılan on binlerce süreç, gözaltılar, kapatılan kurumlar, işine son verilen yüzbinlerce insan, masumiyeti ispat edilmesine karşın işine iade edilmeyen mağdurları artık hepimiz biliyoruz. Bu sürecin sonunda bildiğimiz acı bir şey daha var ki o da adaletsizliğin borsaya dönüşmüş olmasıdır. Parası olan, bir yerlerden torpil bulanlar, yani imkanı olanlar yurt dışına kaçarken mağdur ve gariban vatandaşlar haksız yere cezaevine atıldı ve ekmeğinden edildi.
‘Yenikapı Ruhu’nun üstüne tuz ruhu döküp öldürdünüz’
15 Temmuz sonrası yaşanan süreçte mağdur olanların sesi artık arş-ı âlâya yükseldi. Biz, bilgi, birikim ve deneyimimizle inşa ettiğimiz temel prensipler doğrultusunda Türkiye’yi otoriter ve antidemokratik bir ülke haline getirmek isteyen anlayışın aksine, geçmişten ders alarak ve kusurları telafi ederek ülkemizi daha güçlü yarınlara hakikat götürmekte kararlıyız. 15 Temmuz’u siyasi ikbali için kullananlara seslenmek istiyorum; ‘Yenikapı Ruhu’nun üstüne tuz ruhu döküp öldürdünüz. Ama biz, yeni bir ruhla ulusal kıymetlerimizi, demokrasimizi ve ülkemizi yine ayağa kaldıracağız inşallah. Biz Saadet Partisi olarak, kim olursa olsun tüm darbecilerle hesaplaşacak ve ülkemizi çıkmaza sürükleyen bu nizamı kesinlikle değiştireceğiz.”
