Tarihi, milattan evvel 7 bin yılına dayanan ve Roma İmparatorluğu, Bizans devri üzere birçok imparatorluğun yaşadığı Adana’nın Yüreğir ilçesindeki Misis Höyüğü’nde hafriyat çalışmaları devam ediyor. Rivayete nazaran Lokman Hekim’in ölümsüzlük iksirini düşürdüğü Misis Köprüsü yakında bulunan höyük kazılarında tarihe ışık tutacak yeni bulgulara rastlandı.
Roma Milletlerarası Araştırma Enstitüsü’nden Prof. Dr. Anna Lucia D’agata ve Pisa Üniversitesi’nden Prof. Dr. Giovanni Salmeri danışmanlığında Türk arkeologların da bulunduğu hafriyatlarda çeşitli kültürlere mesken sahipliği yapan bulgulara rastlandı. Hafriyat çalışmalarında bulunan 3 bin yıllık buğday, arpa, mercimek, bezelye ve üzüm tohumları, arkeologları heyecanlandırdı. O periyotlarda bu eserlerin yetiştirildiği ve ticaretinin ise gemilerle yapıldığını pahalandıran bilim insanları, Misis’te ticaretin ehemmiyetine vurgu yaptı. Salmeri, “Arkeoloji demek yalnızca heykel demek değildir. Arkeoloji insan hayatını bilmektir. Bizim yaptığımız hafriyatlarda toprak içinde tohumları bulduk. Tahliller yaptık. Bizler 3 bin, 4 bin yıl evvel Çukurova’daki hayatı bilmek istiyoruz” dedi.
Heyecan verici bulgulara ulaştık
Yüreğir Belediye Lideri Fatih Mehmet Kocaispir de Misis’in Türkiye tarihinin en değerli lokasyonlarından biri olduğunu belirterek, Misis Höyüğü’nde önemli hafriyatlar yapıldığını kaydetti. Kocaispir, “Burası 8 bin yıldır hayatın kesintisiz devam ettiği bir yer. Bu yıl da İtalyan hafriyat takımımız tarafından çok heyecan verici bulgulara ulaştık. 3 bin yıl öncesine ilişkin üzüm tohumu bulundu. Doğal bu üzüm tohumları üzüm çekirdekleri nispeten karbonlaşmış ve niteliğini yitirmiş de olsa, 3 bin yıl evvel burada üzüm ticaretinin, üzüm ekiminin yapıldığını gösteren değerli bir bulgudur. Ayrıyeten mercimek, bakla, bezelye, buğday ve arpa tohumlarına ulaşıldı. Şu anda ben de çok heyecanlıyım. Bu tohumlar ekilmeye uygun değil lakin buna karşın bu bölgede 3 bin yıldan beri bu eserlerin ekiminin yapıldığını, Ceyhan Irmağı boyunca limanların olduğu ve bu eserlerin ticaretinin yapıldığını ortaya koyuyor. Kazılarımız eylül ve ekim ayında devam edecek. Umuyoruz ki bu hafriyatlarda yepisyeni tohumlar, orijinal bulgulara ulaşırız” diye konuştu.
Bulunan tohumlar bakanlığa bildirilecek
Arkeolojik bulguların yalnızca heykellerden ibaret olmadığını belirten Kocaispir, “O devirlerde insan hayatının nasıl aktığını öğrenmemiz içinde bu tohumlar çok kıymetli. Bu tohumları devlet kurumlarına bildireceğiz. Bakanlığımız tohumları değerlendirdikten sonra önümüzdeki günlerde tarım tarihi bakımından bize ufuk açacaktır. Bu çalışmaları önümüzdeki günlerde bilim insanları yapacaktır” tabirlerini kullandı.
