Datça’da iki gün süren orman yangınlarının yaşandığı yerde CHP heyeti incelemelerde bulundu. Burada açıklamalarda bulunan CHP Küme Başkanvekili Engin Özkoç, orman yangınları söndürmenin değerli olduğunu lakin devleti yönetenlerinin vazifesinin evvelce önlem almak olduğunu belirtti.
15 Temmuz darbe teşebbüsünün 6. yıldönümü nedeniyle bugüne dek geçen sürece dair de konuşan Özkoç, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘ın darbe teşebbüsünü eniştesinden öğrenmesine reaksiyon gösterdi ve “Türkiye bu türlü bir ülke midir?” diye sordu.
“Bir kez daha söylüyorum evet müdahale ettiğiniz vakit orman alanlarının yanmasını engelleyebiliyorsunuz” diyen Özkoç sıkıntının önlem almakta olduğunu söyledi.
‘Türkiye Cumhuriyet Devleti’nin bir tane uçak alacak gücü yok mu?’
Özkoç, “Yangın söndürme helikopterleriyle ilgili vaktinde bize ilişkin, envanterimizde bulunan uçak ve helikopterler bulunsaydı, THK’nın uçakları hakikaten yeteri kadar vakit içerisinde tamir edilip devreye sokulabilseydi. Türkiye Cumhuriyet Devleti’nin kendi Cumhurbaşkanı’na 8-10 tane uçak alacak gücü var da Orman Bakanlığı’na, Orman Genel Müdürlüğü’ne bir tane uçak alacak gücü yok mu? Birinci kez gece görüşü olan bir helikopter müdahalede bulundu. Ne kadar yararı olmuştur o helikopterin bilemem fakat yararı olmuştur” sözlerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun darbe teşebbüsünü öğrendiği anı anlattı
Bugünün 15 Temmuz darbe teşebbüsünün yıldönümü olduğunu hatırlatan Özkoç, “Bundan tam 6 yıl evvel kanlı bir darbe kalkışmasıyla karşı karşıya kaldı. Bu darbe kalkışmasında uçakta bulunan Genel Liderimizin yanında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin değerli isimlerinden birisi Hayati Yazıcı oturuyordu. Genel Liderimiz uçak yere iner inmez, darbe kalkışması kendisine bildirilince Hayati Yazıcı’nın elini tuttu ‘Darbe nereden gelirse gelsin CHP olarak karşısında duracağız, birlikte uğraş edeceğiz’ dedi” diye konuştu.
‘CHP’li vekiller Meclis’in kapısını birinci açan vekiller’
O sırada ise Kılıçdaroğlu’nun uçaktan inerek gerekli görüşmeleri yapmak için havaalanına gerçek ilerlediğinde bütün CHP’li vekillerin de Ankara’ya hakikat harekete geçtiğini aktaran Özkoç, Ankara’da bulunan CHP’li vekillerin de TBMM’nin kapısını açan birinci milletvekilleri olduğunu belirtti.
Özkoç, “Bu darbe kalkışmasında tankların ortasında ‘Hiç kimse umrumda değil kim bana ne yaparsa yapsın’ deyip bir tekneyle karşıya geçip -köprüler tutulu olduğu için- Ankara’ya hareket eden genel liderimiz Meclis’te yapılan toplantıya katılmıştır” dedi.
‘En üst failler yakalanmadı’
Bu darbe teşebbüsünün hala aydınlatılmadığını söyleyen CHP’li Özkoç, ayrıyeten darbe teşebbüsünün en üst faillerinin de hala yakalanmadığını vurguladı. Özkoç, “Adil Öksüz yakalandığı halde -affınıza sığınarak söylüyorum- çırılçıplak soyulup bağlandığı halde tekrar giydirilmiş evrakları kendisine teslim edilmiş, kaçması sağlanmıştır. Zekeriya Öz, Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Arkasındayım bu savcının’ deyip de PKK’lı Şemdin Sakık’ın bâtın tanıklığıyla bu ülkenin Genel Kurmay Lideri’ni hücreye attırıp, FETÖ’ye ilişkin generalleri ve subayları o mevkiye taşıyan.
Recep Tayyip Erdoğan, maalesef yalnızca telefonun gerisinden yurttaşlara çıkın karşı çıkın demiş. Kendisi ve başbakan ortadan yok olmuştur” dedi.
‘Gerçekten Erdoğan’ın eniştesinden mi öğrendiler?’
Herkesin 6 yıl geçtikten sonra tartışması gereken bahsin; Türkiye’nin darbe teşebbüsünü Erdoğan’ın eniştesinden mi öğrenmesi gerektiği olduğunu belirten Özkoç, ülkenin Ulusal İstihbaratı, jandarma istihbaratı, İçişleri Bakanlığı olduğunu hatırlattı ve şunları söyledi:
“Gerçekten Recep Tayyip Erdoğan, MİT Müsteşarı, İçişleri Bakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eniştesinden mi öğrendiler? Türkiye bu türlü bir ülke midir? Türkiye nitekim kendi ordusunun içindeki bir kalkışmadan haberi olmayacak bir noktada mıdır? Bu kadar aciz bir duruma mı getirilmiştir?”
‘Erdoğan’ın görevlendirdiği generallerin yaptığı bir darbe kalkışması’
Türkiye’de bu darbenin mümessillerinin sinsi yollardan vazifeye getirilmediğini söyleyen Özkoç, Genelkurmay Lideri başta olmak üzere generallerin misyondan alındığını aktararak Fethullah Gülen cemaatinin liyakatına yakın olan general ve subayların vazifeye getirildiğini ve şahsen görevlendirildiğini söyledi. Adalet sisteminde da bu durumun tıpkı formda işlediğini söz eden Özkoç, “Yani bu darbe kalkışması sinsi bir biçimde vazifeye yerleştirilmiş beşerlerle değil, şahsen Recep Tayyip Erdoğan’ın görevlendirdiği generallerin yaptığı bir darbe kalkışmasıdır” dedi.
‘Türkiye Cumhuriyeti dikkatli olmak durumunda’
Bu kelamlarına delil olarak örnekler veren Özkoç, şunları söyledi:
“Bunlardan en kıymetlilerinden bir tanesi Erdoğan’ın sağ kolu olan Şaban Dişli’nin ağabeyi Mehmet Dişli, darbe kalkışmasında değerli generallerden bir adedidir. Sonuna kadar korunmuştur. Beşerler Bank Asya’da para yatırdı diye çoluğu çocuğuyla misyondan alınırken Şaban Dişli büyükelçi olarak atanmıştır. Birebir vakitte Fethullah Gülen’i öven onun gerisinde durduğunu söyleyen Adalet Bakanı bugün misyondadır. FETÖ’nün siyasi ayağı Ankara’dadır. Siyasi ayağı iktidarın içinde. Onu öven methiyeler sistem, Adalet Bakanı, ona methiyeler sistem İçişleri Bakanı Soylu hala misyondadır. Bundan ötürü vazifeden alınan rastgele bir siyasi olmamıştır. Tam bilakis yanlışsız yerlere getirilmiştir. Bir tanesi de İktisat Bakanı Nebati’dir. Onun için ağlayan üzülenler bugün iktidarda misyonlarına devam ediyorlar. O yüzden Türkiye Cumhuriyeti dikkatli olmak durumundadır, o yüzden darbelere karşı dikkat etmesi gerekiyor. Darbeler olur lakin biz buna akılla deva aramalıyız, nedenlerini araştırmalıyız. Nedenlerinin araştırılması gereken Meclis’tir.”
Erdoğan’a ‘Meclis bahçesi’ tepkisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birinci 15 Temmuz anmasını TBMM Genel Konseyi’nde yaptığını anımsatan Özkoç, daha sonra ise Erdoğan’ın Meclis bahçesindeki anıtta kutlama yaptığını söyledi. Bunun nedeninin ise Cumhurbaşkanı’nın muhalefetin sorularına karşılık vermemesi olduğunu söz etti.
’20 Temmuz darbesini gerçekleştirdin’
“Recep Tayyip Erdoğan’a ve bakanlarına soruyorum” diyen Özkoç, bu darbeyi Erdoğan’ın eniştesinden öğrenmediklerini bildiklerini söyledi ve “Bu denetimli darbenin faillerinin ellerini kollarını sallayarak kaçmalarına müsaade verdiniz? Neden darbe araştırma komitesinin araştırmalarını derhal sonlandırdınız? Neden onların peşinden gitmediniz? Bu darbecilerin siyasi ayaklarını neden hala bakanlıklarda misyonda tutuyorsunuz? Size haber vermesiyse MİT Müsteşarı hangi yüzle o koltukta oturuyor? Daha doğrusu Recep Tayyip Erdoğan sen hangi yüzle hala Türkiye Cumhuriyeti’nde Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyorsun? Türkiye’nin hangi felaketinde hakikat bir tahlil yollarını gösterdin?” dedi.
Erdoğan’ın darbe gecesi “Bu Allah’ın büyük lütfu” kelamlarını hatırlatan Özkoç, “Ve gerisinden 20 Temmuz darbesini gerçekleştirdin” reaksiyonunu gösterdi.
Özkoç konuşmasının devamında şu tabirleri kullandı:
“Fethullah Gülen Cemaatinin yaptığı darbedeki taktikler neyse şu anda milletvekilleri, gazeteciler, yurttaşlarımız, muhalefet edenler tıpkı taktiklerle tekrar mahkemede. Yeri geldiğinde mahkeme heyetleri değiştirilerek cezaevlerine gönderiliyor. O yüzden Can Atalay ve arkadaşları şu anda cezaevindeler.
‘Senin fıtratında Otluk Koyu’nda tatil yapmak var’
Masum beşerler şu anda pandemi nedeniyle cezaevleri boşaltılmış olduğu halde cezaevlerini dolduruyor. Ancak senin fıtratında bu ülkenin PKK ile gayret eden Genel Kurmay Lideri’ni hücreye attırmak var, senin fıtratında darbeci generalleri bu misyona getirmek var, senin fıtratında ormanlar yanarken, beşerler açlıktan inim inlerken Otluk Koyu’nda tatil yapmak var.
Bu millet bunları asla unutmayacak. Biz milletimiz, vatanımız, bu topraklar için hem TBMM’de misyonumuzu yapmaya devam edeceğiz hem de alanlarda olacağız.
CHP 2 Ağutos’ta alana iniyor
2 Ağustos’tan itibaren CHP’li tüm vekiller, parti meclis üyeleri, genel lideri başta olmak üzere bütün örgütleriyle Ağrı’dan Edirne’ye tüm vilayetleri dolaşacağız. Vatandaşımızla Türkiye’nin geleceğini inşa etmek için, bu felaketleri erkenden engellemek için, bir darbe yaşanmasın diye özgürlük için, hak için, adalet için uğraş etmeye devam edeceğiz. Allah bir daha bizi bu felaketlerle karşı karşıya bırakmasın.
