İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı’nın kayyum atanan belediyeler için bugün Ankara’da düzenlediği Görevlendirme Yapılan Belediyeler Uyum Toplantısı’nda konuştu.
Kılıçdaroğlu’nu amaç alan Soylu, “Doğruları çarpıtarak, kanunları fonksiyonsuz hale getirerek sonuç alabilmek mümkün değildir. Burası bir hukuk devletidir. Siyasi birtakım mülahazalarla kaygı salarak hukuk devletinin işlemesi engellenemeyecektir” dedi.
Soylu, özetle şunları söyledi:
“21. yüzyılın başından itibaren farklı bir süreç gerçekleşti. Bugün, Allah’a hamdolsun Doğu ve Güneydoğu kentlerimizde artık makus bir talihten kelam edilmemektedir. Doğu ve Güneydoğu kentlerimizde, bölgeler ortası gelir farklılığını uçuruma ve tartışılamayacak derecede zahmete yol açabilecek bir farklılıktan mutlaka bahsedilmemektedir. Yol var, araç var, hastane var. Hastanelerde her türlü araç, aygıt, teçhizat kelam konusu. Otobanlar, otoyollar var. Her vilayette üniversiteler var. Etrafındaki coğrafya ateş çemberi olmasına karşın huzurun, itimadın, kardeşliğin daima birlikte gördüğümüz ve yaşadığımız bir iklimi var. Yani huzur olunca herkesin hayatının, kendi gayelerine ve hayallerine döndüğü bir tabloyu burada görüyoruz.
Türkiye, Doğu ve Güneydoğu konusunda, yatırımlar konusunda, gelişmişlik konusunda, güvenlik konusunda yalnızca maddi bir ilerleme kaydetmemiştir. Bir zihniyet ihtilali gerçekleştirmiştir. Bunu bir zihniyet ihtilali yapmadan ortaya koyabilmek mümkün değildir. Zira alışmışlık ve alışkanlıkların değiştirilmesi, genel kabul görmüş prensiplerin tersyüz edilmesi ve paylaşımın ülkemizin her noktasına adil ve hakkaniyetli bir biçimde yönlendirilmesinin sağlanması kolay bir iş değildir. Türkiye, bunu 21. asrın başından itibaren hem büyüyerek hem güçlenerek hem hakkaniyet ve adaleti ülkesinin her noktasına eşit ve adil bir formda sağlayarak gerçekleştirmiştir.
‘Türkiye’yi bir dakikada terör devleti ilan ederler
‘Bu oyunu hafızalarımızda yenileyelim’
Terör örgütlerinin hareketlerini kınamak şöyle dursun, bizi de belediyeleri PKK tasallutundan kurtardığımız için itham ediyor, oraya hizmet gidebilmesinin önünü açtığımız için itham ediyor, uyarıyor bazen de tehdit ediyorlar. Terörle gayret yasamızı da iptal etmemizi istiyorlar. En son bunu da büyükelçilerle ana muhalefet partisinin yaptığı toplantılarda şu kulaklarımızla bir arada duyduk.
Birileri, cumhurbaşkanlığı adaylığıyla Terörle Çaba Yasası’nı trampa yapmaya hazırdırlar. Aldım-verdim yapmaya hazırdırlar. Çabucak hepinizin bildiği bu tabloyu ve global bu tezgahı, bu oyunu bir sefer daha daima bir arada hafızalarımızda bunu yenileyelim diye anlatmaya çalıştım.
‘Tüm araçlarının üzerinde haciz olan belediyeler vardı’
‘Biz olacağız Kürt düşmanı, onlar olacak Kürt sevdalısı; o denli mi?’
45 bin çocuğa Hakkari’de kayak öğretildi. Hem de beş yıldızlı kayak tesislerinde. Biz olacağız Kürt düşmanı, onlar olacak Kürt sevdalısı; o denli mi? Onlar çocuklarımızı dağa getirecekler, onlar bizim çocuklarımıza ellerine boylarınca silah verecekler, onlar çocuklarımızı terörün aleti, Amerika’nın ve Avrupa’nın oyuncağı haline getirecekler, biz okul açacağız, öğretmen göndereceğiz, spor tesisleri yapılacak, her türlü aile konusunda dayanaklar verilecek, havalimanları yapılacak ve ideolojileri körleşmiş beşerler tarafından daima suçlanacağız.
‘Öncelikle beklentimiz…’
Sizlerden birtakım beklentilerimiz kelam hususudur. Öncelikle beklentimiz, bu kurumların mali yapısını, bugüne kadar yaptığınız üzere bugünden sonra da birebir biçimde güçlü tutmaya devam etmenizdir. Kamu ve piyasa borçlarını azaltmaya devam etmek, mali disiplinden ayrılmamak ve borç-yatırım istikrarını her vakit sürdürülebilir, çevrilebilir noktada tutmaya uğraş göstermektir. Bunun için kesinlikle finansal takviye almayı ihmal etmeyelim ve kendimizi daima denetim edelim.
‘Hukuk devletinin işlemesi engellenemeyecektir’
Ana muhalefet partisi genel lideri konuşuyor. Diyor ki ‘sizin seçilmişi alma hakkınız yok.’ E sen seçilmişleri partiden ihraç ediyorsun. Niçin o vakit kendi partinden seçilmiş olanlara hürmet duymuyorsun? Halk seçmedi mi onu da? Halk seçti. Bilecik’te hırsızlık yaptı, bize kabahat buldunuz. Genel lider yardımcıların çıktı, hakkımızda hönkürdü de hönkürdü, dünyanın lafını söyledi, hakaret etti. O vakit ihraç etmeseydin. Bolu Belediye Başkanı’nı disipline vermeseydin. Başka bu aldığımız belediye liderleriyle ilgili iddiayı ortaya koymasaydın. Doğruları çarpıtarak, kanunları fonksiyonsuz hale getirerek sonuç alabilmek mümkün değildir. Burası bir hukuk devletidir. Siyasi birtakım mülahazalarla dehşet salarak hukuk devletinin işlemesi engellenemeyecektir.”
