Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ankara Seyahat Davasında, bugün karar çıkması bekleniyordu. 26 kişinin yargılandığı davada, savcı mütalaasını verdikten 18 ay sonra ek mütalaa vermiş ve tüm sanıklar hakkında örgüt üyeliğinden ceza istemişti. Yeni mütalaanın akabinde 12 Mayıs 2022’de görülen davada avukatlar, savunma için ek müddet talep etmişti. Bugün karar çıkması beklenirken, mahkeme heyeti davayı 12 Ekim 2022’ye erteledi.
Savcı evvelki mütalaasında bir sanık hariç bütün sanıkların örgüt üyeliği suçlamasından beraatini ve örgüt propagandası, toplantı ve şov yürüyüşlerine muhalefet ve vazife yaptırmamak için direnme cürmünden bütün sanıkların cezalandırılmasını, ayrıyeten üç sanığın birebir vakitte mala ziyan ve egemenlik alametlerini aşağılamadan cezalandırılmasını talep etmişti. Ek mütalaada ise savcı, ceza talep ettiği bütün kısımları sabit tutarak beraat talep ettiği istikametleri değiştirdi ve örgüt üyeliğinden de ceza istedi.
‘Devletin muhtaçlığı olan siyasi saiklere hukukun ilişkin edilmesidir’
Yaklaşık 30 avukatın sanık müdafii olarak yer aldığı ve savunma yaptığı duruşmayı, çok sayıda avukat da izleyici olarak takip etti. Seyahatte şiddetin siyasi iktidar tarafından kullanıldığını söyleyen Av. Teoman Öztürk, “Elinizdeki evrak size cemaatten miras kaldı” dedi.
Özkan, dokuz yıldır evraka yeni bir kanıt dahil edilmezken, yeni eksper raporuyla mütalaa değiştirilmesinin “iktidarın yeni bir düşman ve endişe yaratmak” istemesi olduğunu söyledi ve “Sayın cumhuriyet savcısının, Kabataş palavrası üzere, mescitte içki içtiler üzere palavraları neden mütalaaya koyduğunu anlamaya çalışıyorum. Bu, devletin gereksinimi olan siyasi saiklere, hukukun ilişkin edilmesidir” diye konuştu.
‘Devlet, vatandaşa tuzak mı kuruyor?’
Av. Saliha Şahin, “Gezi nasıl başladı” diyerek, fotoğraflar, görüntüler gösterdi ve Seyahat Parkı hareketleri boyunca polis şiddetinin göründüğünü ve bu nedenle aksiyonların kitleselleştiğini anlattı. Örgüt üyeliği ile suçlanan şahısların yasal partilere üye olduğunu söyleyen Şahin, “Yasadışı örgütlerin, yasal alan yapılanması diye bir şey olamaz. Kelam konusu yasal partiler, o tarihten sonra da faaliyetlerine devam etmiş, onlara yönelik rastgele bir soruşturma olmamış. Devlet vatandaşlarına tuzak mı kuruyor” diye konuştu.
‘Gezi aksiyonlarının yükü bu insanlara yıkılamaz’
Medyascope’tan Özgecan Özgenç’in haberine nazaran, Av. Deniz Can Aydın, savunmasına Seyahat hareketlerinde hayatını kaybedenleri anarak başladı ve “Ek mütalaada sayılan ögelerden biri silahla ateş etmektir. Ankara’da silahla ateş eden tek bir kişi vardı. O da kameraların gözü önünde bir kişiyi katletti. Seyahat hareketlerine 81 vilayetten milyonlarca kişi katıldı. Seyahat hareketlerini 9 yasadışı örgütün düzenlediği tezi gerçekçi değildir” diye konuştu.
Av. Nihat Can Koçak ise “Örgütlere ait tespitler yapılmadan rastgele bir örgüt ortaya atılarak müvekkiller terörize edilmeye çalışılmaktadır” dedi.
Av. Murat Yılmaz ise 80 vilayette, resmi kayıtlara nazaran 3,5 milyon insanın katıldığı aksiyonların yükünün İstanbul’da Taksim Dayanışmasındaki 7 kişinin ve Ankara’da 26 kişinin sırtına yüklenemeyeceğini söyledi.
